Kısaca filmden bahsetmek gerekirse 40 yaşındaki bir kadının (Catherine Zeta-Jones) 25 yaşındaki bir gençten (Justin Bartha) hoşlanması üzerine konu edilmiş bir romantik komedidir. Uppss! Özet geçeceğim derken filmi söyledim bile . Ama amacım da o değil mi zaten :))
Neyse filmin çok büyük bir esprisi olmadığından daha ilk cümleden ,afişinden hatta ilk 10 dakikasından filmin gidişatının nasıl olacağına dair kafanızda belli şeyler oluşuyor zaten. Peki niye burda bahis mevzu ettim, en az 1 kez izlenmesi gereken filmlerden olduğuna inandığım için. Çünkü Bartha ve Zeta-Jones'un oyunculuğu gerçekten hoş.

Yanlız şöyle bir gelişme oluyor. Kadın senden hamileyim diyor. Çok seviniyorlar, hatta isim aramaya bile başlıyorlar. Doktora kontrole gidiyorlar. Doktor hamile değilsin diyor ! Sonra olay kopuyor. "Biz ne olacak sanıyorduk, senin çocuğunu mu doğuracaktım, sen 25 yaşındasın bense kartlaşmışım. Daha çocuğunu bile doğuramıyorum en iyisi ayrılalım ! " şeklinde herşey tersine dönüyor.
Neyse bunlar ayrılıyor. Genç dünya turuna çıkıyor. Kadın kariyerin zirvesine tırmanıyor, gençse beyaz doruklu dağlara :)) . Hindistana gidiyor, afrikaya safariye gidiyor. İstanbul'a gelmeden dünya turu olmaz tabi :) Ortaköy'de bir akşam çay içerken görüyoruz beyzademizi. Böyle 5 yıl geçiyor ve sonunda tekrar Amerika'da karşılaşıyorlar. Çocuklar büyümüş, birbirlerini gördüklerine çok mutlular. Mutluluktan ağızları kapanmıyor :) Issız Adam gibi bir son olacak sandım ama bunlar el ele tutuşup aynı masaya oturuyor. Bu an için 5 yıl beklemişler, bırakırlar mı birbirlerini...
saygılarımla...


Gerçekten en az bir kez izlenmeli ; )
YanıtlaSilİvit, çok şekerler :)
YanıtlaSil